28 Haziran 2013 Cuma

Kısa... Kısa... / Divan Pub - Erenköy

Çocukluğumun efsanelerini yazmayı seviyorum ben. Divan Pub da, sürekli usuma düşen böyle bir fikir işte. Seksenli seneleri düşündüğümde, Bağdat Caddesi'nde Kristal Büfe fenomeni dışında, bir de Divan Pub geliyor aklıma. O zamanın yeme içme kültüründe, bana kalırsa çok farklı bir yeri vardı bu lokantanın. Düşünün, hangi mutfağın ürünlerini sunduğunu asla bilemediğiniz, "ortaya karışık" yapan Kitchenette, Midpoint, Numnum, gibi yerlerin hiçbir yoktu o devirlerde. Her damağa hitap etme ve bunu ortalamanın üzerinde bir zevkle yapma hedefini koymuş bir tek Divan vardı Bağdat Caddesi'nde. Enfes domates çorbasını içmek, Pub ve Çamlıca salatalarını yemek, Schnitzel'ini mideye indirmek, onlu yaşlarda o kadar hoşuma giderdi ki, bugün bile belleğimin dehlizleri arasında, o senelerde yediğim lezzetlerin anıları capcanlı duruyor. Hafızam beni yanıltmıyorsa, Divan'a neredeyse iki haftada bir giderdik ailece. Yeri inanılmaz merkeziydi. Caddenin üzerinde, gelen geçeni izlemek için ideal bir konumdaydı. Tüm garsonlar tanıdıktı. Müşteri kitlesi sevimli ve kültürlüydü.Çok zaman geçti bunun üzerinden. Otuz senedir bu lokantaya gitmeyi sürdürdüm diyebilirim. Hala -bulabildiğim kadarıyla- aynı yemekleri yiyorum. Geçen zamanda İstanbul'da yemek kültürü çok ilerledi eski dönemlere göre. Divan'ın muadili gibi ortaya çıkan lokantalar kendilerini çok geliştirdiler ve ne yazık ki, Divan onların biraz gerisinde kaldı. Şimdilerde, tıpkı Kalamış Marina'daki şubesi  gibi daha ziyade"yerini satan" bir işletme haline geldi. Yine de, Divan Pub, asla terk edemeyeceğim bir alışkanlık olmayı sürdürecek gibi görünüyor.

Divan Pub
Erenköy Kantarcı Durağı arkası No:333/A 34728

Kısa...Kısa... / Sahan Vega - Ataşehir

Ataşehir'de, tam Trio konutlarının karşısına düşen coğrafyada karşınıza çıkar Sahan. Aslına bakarsanız, Bostancı tarafında, Caddebostan civarlarında, başka başka birçok yerde gitmişliğim vardır bu kebapçı zincirine. Ataşehir'deki mekan da, son senelerin trendlerine çok uygun olarak tasarlanmış bir "mega-kebapçı"dır. Bendeniz, hangarvari lokantalardan oldum olası nefret etmişimdir. Burası da aşağı yukarı o kategoriye girmektedir. 1500 kişilik bir kalabalığı barındırma kapasitesini gururla sunan, çocuklar için devasa bir oyun parkı sağlayan, havuzbaşı , açığı, kapalısı gibi birçok farklı "bölge"si olan bu işletme, bana kalırsa, insanların damağına ve ruhuna hitap eden yemek pişirme sanatına indirilmiş ağır bir darbedir. Kalabalık zamanlarda giderseniz, bırakın ne konuştuğunuzu, ne düşündüğünüzü bile duyamazsınız. Genelde hep kalabalıktır, büyüktür, anıtsaldır. Kendinizi asla özel hissetmediğiniz, size sürünün bir parçası olduğunuzu düşündüren bir "megalo" duruşu vardır bu lokantanın. Çalışanları olağanüstü gayretkeş ve güleryüzlüdür öte yandan. Garsonların koşuşturmasına diyecek en ufak bir sözümüz olmamıştır hiçbir vakit. Siparişler zamanına gelir, bilgi-görgü tamdır, yüzler hep güler. Yemekler klasik kebapçı görüntüsündedir. Ortalamanın biraz üzerinde bir lezzete sahip haydari, insanı pek pişman etmeyecek bir gavurdağı,hiç de fena olmayan bir zahter yiyebilirsiniz burada. Patlıcan salatası iyidir, şakşukası ise uzak durulması gereken bir meze olarak karşımıza dikilir. İçli köftesi haşlamadır ve insan bir defa Kaşıbeyaz'da bunu yedikten sonra, Sahan'da yemeye asla gönül indirmez, bana güvenin. Döneri lezzetli, kuzu şişi ortalama, çöp şişi ise bana kalırsa hayal kırıklığıdır. Hiç tatlı yemediğim için bu konuda yorum yapamayacağım. Ulaşım sadece araba ile sağlanabildiği için işletmenin kendisi gibi bir "mega otopark"ı mevcuttur. Bakkala bile arabayla giden kent insanı için çok sevindirici bir özellik olduğunu düşünüyorum bunun.Rezervasyon yaptırmanıza hiç gerek yok giderken, zira sizi oturtacak bir yeri mutlaka bulacaklardır. Görüşümü soracak olursanız, insan, Yüzevler, Adana Ocakbaşı, Zübeyir, Musa Usta, Develi Samatya gibi yerler varken neden Sahan'a gider, açıkçası bilemiyorum...

Sahan Vega Ataşehir
Barbaros Mh. Kardelen Sk.  No:18  Ataşehir / İstanbul 
0 (216) 315 36 36